Teknoloji hızlandıkça hayatımızın hızı da doğrusal olarak artıyor. Bilgi ve haber, ister doğru olsun ister yanlış, her zamankinden daha hızlı yayılıyor. İnsanların haftanın 7 günü, günün 24 saati internete bağlı olması bekleniyor. Acelecilik kültürü, insanları tükenmişliğe doğru itiyor. Ancak işler ne kadar hızlı da bir noktada onları yavaşlatmak isteriz. İşte burada yavaş yaşam felsefesi (Slow living) devreye girer.
Carl Honoré, In Praise of Slowness kitabında “Nicelikten çok nitelik. Bir şeyleri mevcudiyetle yapmak, anda olmaktır. Nihayetinde yavaş yaşam felsefesi, her şeyi olabildiğince hızlı yapmak yerine mümkün olduğunca iyi yapmaktır.” diyor.
Bu size biraz basit gelebilir, “ama aslında günün her anın zamana karşı bir yarış olduğu bir parkur koşusu kültüründe, son derece devrimci bir fikirdir” diyor Honoré. Peki yavaş yaşam felsefesi tam olarak nedir? Nasıl kendimizi yavaşlatabiliriz ve bu tempoyu benimseyebiliriz?
Cittaslow Yavaş Yaşam Felsefesi Nedir?
Akademide bir şeyi betimlemenin en iyi yollarından biri, ne olmadığından başlamaktır. Günlük hızlı temponuzu yavaşlattığınızı düşünün, en çok neyi yavaşlatmak isterdiniz? Honoré, “Tabunun olduğunca her şeyin hızlıca yaşandığı kültürümüzde, yavaşlamanın tek yolu her şeyin inanılmaz derecede ağır çekime dönüşmesi olduğunu düşünürüz, bu da saçma olur” diyor. Yavaş yaşamak, kendimizi kapatmak değildir. Daha çok, stratejik olarak geri adım atmakla ilgilidir.
İtalyanca şehir (citta) ve İngilizce yavaş (slow) anlamına gelen Cittaslow yavaş yaşam felsefesi, işleri olduğunca doğru hızında yapmaktır. Doğal olarak, hayatta işleri hızlı yaptığımız ve meşgul olduğumuz zamanlar vardır. Ancak frene basıp yavaşlamamız gereken başka zamanlar da vardır.
Daha yavaş bir yaşam tarzı için olmazsa olmazlar nelerdir?
Yavaş yaşam (slow living), bağlantıyı kesmek, yavaşlamak ve daha fazla var olmak için fırsatlar yaratmaktır. Buna yönelik ilk adımı, telefonunuz veya bilgisayarınızla ilişkinizi yeniden tanımlamayarak ve ekransız zaman için hayatınızda daha fazla yer açarak başlayabilirsiniz.
Honoré, “Yavaş yaşamın temel taşlarından biri, teknolojiyle daha dengeli, daha sağlıklı, daha mutlu ve daha insancıl bir ilişki kurmaktır” diyor. “Bu teknolojinin inanılmaz hızını ne zaman kullanacağını bilmek ve sonra ne zaman yeterli olduğunu bilmektir.”
Yavaş yaşamanın bir diğer önemli unsuru, kaçırma korkusunu yenmek ve her şeyi tek tek yapmaya çalışmak yerine, önemli olan şeylere odaklanmaktır. Honoré, “Yavaş olmanın temel taşı, hayır demektir.” diyor. “Hayır deme, öncelik verme, durup düşünme ve ‘Benim için gerçekten önemli olan nedir?’ demek için zaman ayırma sanatını yeniden öğrenmektir. Sonra zamanınızı ve dikkatinizi bu şeylere ayırın ve diğerlerini bırakın.”
Sizin için neyin önemli olduğunu belirlemek ve Pareto Kuralı hakkında bilgi almak için şu yazıyı okumanızı öneriyorum.
Yavaş yaşamaya değer mi?
İnsan zihninin, bedeninin ve ruhunun alabileceği hızın sınırlarını zorluyoruz. Hatta, her şeyi bir anda yapabilmek için bir bedel ödüyoruz. “Beslenmeden ilişkilere, aileden işe kadar her şeyde acı çekiyoruz ve aynı zamanda düşünme, bağlantı kurma, yenilik yapma, iş yaratma, üretken olma ve yaratıcı olma yeteneklerimize zarar veriyor.”
Yavaş yaşam felsefesi pek çok kişide fark yaratıyor, çünkü insanlar hızlı yaşam tarzıyla birlikte gelen sonuçlardan bıkmış durumdalar. Honoré’a göre, “Gerçekten yaşamak yerine hayatlarımızda birbirimizle yarışıyoruz. Günün her anını kısa bir çizgiye dönüştürmek çok zor ve bizi pek çok yönden yıpratıyor.”
Yavaş yaşam felsefesi için birkaç öneri:
- Ucuz olan her şeyi almayın.
- Telefon, laptop veya kitabınızı uzağa koyun ve lokmalarınıza odaklanın.
- İşe gitme rutininizi gözden geçirin.
- Sıkılın.
- Doğayla ve kendinizle baş başa kalabileceğiniz yürüyüşler yapın.
- Bedeninizi dinlendirmek ve yenilenmesine yardımcı olmak için en az 8 saat ayırın.
- Hobilerinize günde en az yarım saatinizi ayırmaya çalışın.
- Üstünüzde baskı yaratmamaya, kendinizi zorlamamaya ve stres seviyenizi artıracak eylemlerde bulunmamaya dikkat edin.