Sürücüsüz otomobiller daha yetenekli ve yaygın hale geldikçe, insanların seyahat alışkanlıklarını yalnızca kendi bölgesinde değil, çok daha büyük mesafelerde değiştirecekler. Araştırmalar, otonom araçlar insanların seyahat tercihlerinin ne kadar değişebileceğini ve havayolu endüstrisi için yeni bir potansiyel sorun olduğunu ortaya koyuyor.
İstanbul’da yaşayan ve iş için Bodrum’a gitmek zorunda olan birini hayal edin. Bu yaklaşık 8-9 saatlik bir yolculuk. Bir uçuş, genelde bir saat sürmektedir. Havaalanına gelin, check-in yapın, güvenlik kontrolünden geçin ve kapıda bekleyin. Bodrum’a varışta, çantaların alınması ve bir kiralık araba bulmak 30 dakika kadar sürebilir ve belirli bir yere gitmek için daha da fazla zamana ihtiyacınız olacak. Çoğu insan araçla gitmek yerine uçmayı seçecekti. Ancak, tamamen sürücüsüz bir araç gidilecek yere götürürse, seçim değişir.
Yolcular 8 saatlik sürüş boyunca yemek yiyebilir, bir şeyler içebilir, çalışabilir veya konforlu bir şekilde uyuyabilir. Üstelik herhangi bir güvenlik kontrolünden de geçmeyecekler. Bodrum’a ulaştıklarında, kiralık bir araba bulmaları ve havalimanından ekstra yol gitmelerine gerek kalmayacak. Sürücüsüz araçların olduğu bir gelecek, insanların kendi başlarına, trenlerin ve otobüslerin ötesinde araç kullanmaktan kaçınmak için daha fazla seçeneğe ve konfora sahip olacağı anlamına geliyor.