- [section_title]Kapak Fotoğrafı: Bektaş emirhanoğlu[/section_title]
Tuğba Hacısüleymanoğlu ve Emre Ezelli’nin sergisi ‘Bir iki delilik’ bildiğiniz gibi 15-26 Ağustos tarihleri arasında sanatseverlerle buluştu. Ezelli’nin bir önceki sergisi Ütopya’dan fikir kırıntıları taşıyan Bir iki delilik, oyun ve oyuncak temalı bir sergiydi. Emre Ezelli buradaki eserleri icin “Aslında hepsi çocukken sahip olduğum, ara ara rüyalarımda karşılaştığımda, istemeden arkamda bıraktığım şeylerdi! Yeniden hayat bulmalarının, tekrar rüzgara yem olmalarının zamanı gelmişti. Kömür külünün içerisinde, kapı ve tekerleri olmayan mavi arabamı hala ararım.” diye bahsediyor.
Burada benim ilgimi çeken, yine adında merak geçen bir eserdi: Meraklı Balon. 3 boyutlu bir altıgenin içerisinde kırmızı balon yer alıyor. Yani hapsedilmiş diyebiliriz, biraz meraklandığında boşluklarından taşıyor ama iskeleti bir yandan engel oluyor. Benliğinin yanı sıra bir diğer tehlike de dışarda patlamasına neden olacak sivri düşüncelerin bekliyor olması. Meraklı balonun merakı bitip solduğunda kendini daha güvende hissediyor fakat bu sefer kendi dünyasında küçülüyor. Etrafındaki halka meraklı balona göre devleşiyor ve kendi yörüngesinde sıkılıyor. Sonra, bir anda o aralıklardan kendini boşluğa bırakarak intihar etme isteği geliyor.
Meraklı balonun senaryosu esasında bir yerden tanıdık geliyor. Ütopya sergisindeki “Sürekli merakım intiharımı engelliyordu.” eseri, meraklı balonun paslı yorgun metalde şekillenmiş hali. Yılların verdiği yorgunluğa rağmen kafasını kaldırabiliyordu fakat önünde koca bir uçurum vardı. Farketti mi dersiniz ya da ne farkeder mi? Sanırım bunu da aldığı yol bölü zaman gösterecek. Bu ana fikirin şahsen bir sonraki Emre Ezelli sergisinde 3. bir madde ile harmanlanıp yeni bir tema ile şekillenmesini bekliyorum.